Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının bütçe görüşmelerinde; vergi politikalarına ilişkin, "Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Dolaylı vergi yükünün çok yüksek olduğu yönündeki kanaat de doğru değildir. Vergi sistemimizdeki temel sorun dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasıdır" diye konuştu.
Şimşek, dezenflasyon sürecinin belirleyici hususlarını üç aşamada sıralayarak "Para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki yaratacak. Bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz" dedi. Şimşek, yüksek enflasyonun en önemli makro dengesizlik olduğunu vurguladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, milletvekillerine Bakanlığının bütçesinin sundu. Şimşek'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
FİYAT İSTİKRARI YİNE DİLLERDE
Sürdürülebilir yüksek büyüme programımızın temel amacı olan fiyat istikrarı ile mümkündür. Dezenflasyon sürecinde büyüme kısa vadede geçici olarak yavaşlayabilir ancak ülkemizin geçmiş dönem tecrübeleri büyüme ve dezenflasyon arasında orta vadede ters yönlü bir ilişki bulunmadığını göstermektedir. Son 10 yılda ortalama enflasyon yüzde 22,5, ortalama büyüme yüzde 4,9 olarak gerçekleşti. Bundan önceki 10 yılda ortalama enflasyon yüzde 8,3 iken büyüme yüzde 5,9 oldu. 1994-2003 döneminde ise ortalama enflasyon yüzde 69 iken, büyüme yüzde 2,8 seviyesindeydi. Özetle; fiyat istikrarı sürdürülebilir yüksek büyümenin ön koşuludur.
Uygulamakta olduğumuz programın kazanımlarını kalıcı hale getirmek ancak yapısal reformlarla mümkündür. Orta Vadeli Programımız yapısal reformlara ilişkin detaylı bir yol haritası içeriyor. Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesini geliştirmek, yeşil, dijital ve teknolojik dönüşümü sağlamak, beşeri sermayeyi güçlendirmek, işgücü piyasasını daha da etkinleştirmek, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek ve kayıt dışılığı azaltmak, programın temel eksenini oluşturuyor. Bu alanlardaki tedbirleri bir takvime bağladık. 2024 yılının ilk üç çeyreğinde 58 adet tedbirin 35’ini hayata geçirdik. Dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarla değil aynı zamanda gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle de destekliyoruz. Kamu maliyesi alanında, Kamu İhale Reformu taslağı ve KİT yönetişim reformuna ilişkin çalışmalarımızı parti grubumuza sunduk. Yapısal reformlarla verimliliği ve rekabet gücümüzü artırarak büyüme potansiyelimizi yükselteceğiz.